Erkekler ve kadınların farklılaştığı bir konu sanırım giyimdir. Kadın yaradılışı, fiziksel yapısı ve mizacı gereği erkeklere göre değişik stillerde giyinmek ister. Tabii ki her kadının kendine göre bir tarzı olmalı. Kadın üstüne yakışanı ve insanların takdirini toplayanını giymek isteyebilir. Bazı alanlarda da normlara uygun olmak durumundadır. Ben bunlara standartlar diyorum.
Standart demek illaki çalışılan yerin kuralları olarak algılanmamalı. Bir kadının kendi standardı vardır bence. Kadın sadece üstüne yakışanı giymez, kendi aklına ve kalbine hitap edeni de giyer.
Üniversite öğrencisi olunan yıllarda bayanlar daha özgür giyinmeye ve paraları olduğu ölçüde çeşitli ve özenli giyinmeye çalışırlar. Bana kalırsa 20-25 yaşları arasındaki bir bayan henüz kendi standartını yakalayamadığından çeşit yelpazesini oldukça geniş tutar. Etek, pantlon ve elbise 3'lüsü, kendi içlerinde dallanır. Yırtmaçlı etek, mini etek, uzun etek, ekoseli etek, diz altı eteği; dar pantlon, bol pantlon, desenli pantlon, kot pantlon, kumaş pantlon; uzun elbise, tayt üstü elbise, tünik vs. Tabii daha çok çeşidi var bunların. Bir kadın da bana kalırsa kıyafet seçimi için çok farklı boyutlarda seçimler yapabilir.
Özellikle kendi parasını kazanan bayanların giyime daha önem verdiği biliniyor. İşte paranın da yardımı ile bu yelpazenin hemen her kanadına kadın dokunur, oradaki her şeyi giyer, giyemese bile giymeyi arzu eder ve hedef koyar kendine.
Yaş ilerledikçe, iş hayatı, özel hayat, evlilik, çocuk ve statü kadınları bu uçurumda dans etmekten kuratır. Kadınlar kalbini ve akıllarını iyi şekilde kullanarak standartlarını geliştirirler. Ve bazen herkes tarafından takdir görülecek bir çizgi yakalarlar. İşte bu kadınlar kendilerine o kadar hakim, özgüveni yüksek ve ne yaptığının bilincinde olan kadınlardır.
Erkekler ise, bir üst paragrafta tanımlanan kadını beğenirler, ondan etkilenirler ve o kadınla evlenmek isterler. Hiçbir erkek giyim tarzı geniş bir kadın ile birlikte olup hayat boyu yaşamak istemez. İstisnalar olabilir elbette, bu durumda bence bu erkek ya kadını çok seviyordur ya da çok umursamazdır.
Hani hep denir ya, "Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer" diye. Bana kalırsa "Erkeğin kalbine giden yol önce kadınının giyim tarzına uğrar, sonra mideye gider".
Kimse yorumlamımış çünkü bnyarı hepimiz bilioruz selçukcum, Bizler uzaylı değiliz, Kadın ve erkek nedir giyim konusunda ne ister sorularının cevaplarını bu ölçüde bizler de bilioruz, aynı dünyada yaşadığımız için sözlük tanımları yapmana gerek yoktu die düşünüorum.
YanıtlaSil-Dünya turumuza hoşgeldiniz bunlar üni kızları çeşitle elbiseler giyerler , işte şurada da çalışan kadınları görüoruz, bütçeleri oranında bakın ne güzel giyinmişleeeeer.....
BU yazının yegane orjinal cümlesi "Erkeğin kalbine giden yol önce kadınının giyim tarzına uğrar, sonra mideye gider" olmuştur ki bunun üzerine örneklendirmeler espriler ve hayattan çıkarımlar yapmış olsaydın daha keyifle okuyabilirdim...
Yorum yazılmamasının bir sebebi de yazıyı karşıt fikirler çıkabilme ihtimalinden uzak tutmuş olmandır die düşünüorum.
Blog yazmayı çok istediği her halinden anlayıp affına sığınarak bunları söylemeyi borç bildim arkadaşım :)
eveeet, işte görünmeyeni gösteren bir arkadaşım,
YanıtlaSilteşekkür ediyorum çok :)