rıdvan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
rıdvan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Haziran 2010 Salı

Ulaşamadığımız İnsanlar

Hayatımızda bir çok insan var. Yakında ya da uzakta... bir kısmı hemen yanıbaşımızda, dokunabildiğimiz, konuşabildiğimiz... Bazıları da televizyon ekranında sadece... İşte bu ekrandakilerden bir kaç isim benim için çok değerli. Hatta "kanka" niteliğinde, tek taraflı olsa da :)




Acun ILICALI

Kendisi ile hiç tanışmışlığım yok. Aslında hiçbir programını da doğru düzgün izlemedim. Röportajlardan ve konuk olduğu programlardan takip ediyorum Acun'u.

Çok girişken bir insan. Yaparım dediyse yapıyor. İnsanları etkilemeyi biliyor. Ufak da olsa bir televizyon geçmişim olduğunda, ekrana yakıştığını da söyleme hakkım var. İletişim konusunda etkileyici kendisi. Kime ne zaman ve nasıl temas edeceğini biliyor. Hani "neden Acun?" diye sorarsanız bana kalırsa benim yukarıda bahsettiğim yönlere sahip olma isteğimden belki de :) Gıpta ile bakmak bu işte. He bir de, kendisi dini vecibelerini yerine getiren birisiymiş. Belki biraz da bu çekti beni...

Aile yaşamında da gerçek anlamda başarılı bir eş ve iyi bir baba olduğunu düşünüyorum. Bunu da sadece fotoğraflardan ve yorumlarından çıkardım. Tıpkı benim olmayı istediğim gibi.




Rıdvan DİLMEN

Onu da Etiler'deki MADO'da otururken gördüm. Ben otobüste olduğumdan yanına yaklaşamadım tabii ki. Bir de Boğaziçi'ndeki Cafe BU'nun ortağı diye biliyorum. Bunlar "kanka" olmak için geçerli sebepler değil elbette.

Futbolcu kimliği ile etkiledi beni. Oynayışını görmedim doğru düzgün, bilmem de. Çekici olan yaklaşımı. Vefalı, bağlı, azimli ve hırslı. NTV'deki %100 Futbol programını elimden geldiğince takip ederim. Orada farklı bir enerji yayıyor Rıdvan. Sanki "gel hadi senle de muhabbet edelim" diyecekmiş gibi her an :)

Onun yanında kıvrak esprileri var. Bilemiyorum öğrenme stili açısından aynı alana mı düşüyoruz fakat Rıdvan neyi anlatırsa kolayca anlıyorum. Bu belki de iyi bir anlatma yeteneğinden de olabilir aslında.



Tarkan TEVETOĞLU
Kendisi benim için "duygu aktarıcı". Yani hayat ile ilgili bazı duyguları aktarmakta bir numara. Aşk, sevgi, hüzün, sevinç ve neşe... The way he presents his emotions is very attractive. Duyguları ile benim eşleşmem de gerekli tabii ki...

Tarkan'ın şarkılarında öyle bir sözler var ki, 23 senelik kısa ve el değmemiş yaşantımdan parçalar buluyorum onda. Sanki oturup beraber yazdık şarkıları. Yakın bana çok Tarkan. Benzer şeyleri benzer durumlarda hissedebileceğimi düşünüyorum hep.

2009'da İTÜ Fest'te kendisini görme şansım da oldu. Orada da kendime çok yakınh hissettim, nedendir bilinmez.

Sonuç olarak, yukarıdaki 3 insanı hiç yakından tanıyamadım. Belki tanıma imkanım da olmayacak. Ama onlar benim için birer abi birer örnek olarak hep kalbimde kalacak...