13 Ekim 2010 Çarşamba

More than a game...

Oyunlar, kimimizin vazgeçilmezi. Çocuk olalım olmayalım oynarız. Bir de bilgisayar oyunları vardır. Seneler geçti bir çok oyun istmi duydum: Sims, Age of Empires ve GTA ilk akla gelenleri... Ama biri var ki karşılıksız aşk gibi: CM. Güncel adı ile FM.

Bir futbol oyunu değil, bir yönetim oyunu aslında. Oyun da değil bence, "oyundan fazlası, o bir hayat stili". Evet benim de bir hayat stilim var. 1998 yılından beri. Öyle ki sabah 10'da ağır aksak çalışan bilgisayarımı açıp, akşam 10'a kadar başından kalkmamışımdır.

Oyunu oynarken, okulum, arkadaşlarım ve hayatım değişti. Ama her sene yerni sürümünü oynamadan edemedim. Tuhaf bir bağ kurulur o zamanlar. Yani düşünün, bir ekran var ve o ekranda sadece yazılar yazıyor. Adamların koştuğu falan da yok :) Küçük kardeşim Kerem'in ifadesi ile "yazılı maç".

Haytımda çok az şeyin merakla çıkmasını bekledim. Linkin Park'ın Türkiye'ye gelmesi (gittiim) ve yeni album çıkarmaları, Tarkan'ın yeni albümünü çıkarması ve FM'nin yeni versiyonunun çıkması.
Belki de Lost'un constant mantığına göre benim sabitim bu oyun...

Geliyor... 5 Kasım'da... Bekliyorum...
Karşılıksız aşk başlayacak yine...
Ödevlerimi ve araştırmalarımı bir an önce bitirip oyunun başına kurulmalıyım.
Haydi!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder